Atatürk, genel başkanı Kazım Karabekir, ikinci başkanı Rauf Orbay, genel sekreteri Ali Fuat Cebesoy olan, Türkiye’nin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası için eseri Nutuk’ta “Terakkiperver Cumhuriyet Partisi ve En Hain Kafaların Verimi Olan Programı” başlığıyla şunları söylemektedir:
“Fırka, dini düşünce ve inançlara saygılıdır perdesi altında, “Biz Hilâfet’i yeniden isteriz; biz yeni kanunlar istemeyiz; bize Mecelle yeterlidir; medreseler, tekkeler, cahil softalar, şeyhler, müritler biz sizi koruyacağız; bizimle birlikte olunuz! Çünkü, Mustafa Kemal’in partisi Hilâfet’i kaldırdı. İslâmiyet’e zarar veriyor; sizi gâvur yapacak, size şapka giydirecektir” diye bağırmıyor muydu! Yeni fırkanın kullandığı slogan, bu gerici feryatlarla dolu değildir denilebilir mi?
…Efendiler, olaylar dahi ortaya koyup kanıtladı ki, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası programı en hain dimağların mahsulüdür; bu fırka, memlekette suikastçıların kalesi, umut kaynağı oldu; dışarıdaki düşmanların Türk Devleti’ni, taze Türk Cumhuriyeti’ni mahvetmeye yönelik planlarının kolaylıkla uygulanmasına hizmete çalıştı. Tarih, önceden planlanmış, umumi, irticai olan Şeyh Sait İsyanı’nın nedenlerini inceleyip araştırdığı zaman, onun önemli ve belirgin sebepleri arasında Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın dini vaadlerini ve Doğu’ya gönderdikleri yetkili katiplerimim teşkilat ve tahrikatını bulacaktır.
…Efendiler, yaptığımız inkılabın genişlik ve büyüklüğü karşısında, eski hurafeler ve kurumların birer birer düşüşünü gören bağnaz ve irticacı unsurlar “efkar ve itikad-ı diniyyeye hürmetkar” olduğunu ilan eden bir fırkaya ve özellikle bu fırka içinde isimleri tanınmış kişilere dört elle sarılmaz mı? Yeni fırka yapan kişiler bu hakikati algılamış değiller midir? O halde ellerine aldıkları din bayrağı ile, millet ve memleketi nereye götürmek istiyorlardı?
…Bu fırkanın reisleri, hakikaten mürtecilere ümit ve kuvvet vermiştir. Buna örnek olarak arz edeyim; Ergani’de, asilerin valiliğini kabul eden asılmış olan Kadri, Şeyh Sait’e yazdığı bir mektupta: “Millet Meclisi’nde, Kazım Karabekir Paşa’nın fırkası, şeriat hükümlerine riayetkar ve dindardır. Bize yardımcı olacaklarına şüphe etmem. Hatta Şeyh Eyüp yanında bulunan görevli katipleri, fırkanın nizamnamesini getirmiştir…” diyor. Şeyh Eyüp de, yargılanması sırasında: “Dini kurtaracak tek fırkanın Kazım Karabekir Paşa’nın teşkil ettiği fırka olup, şeriat hükümlerine riayet edileceğinin fırka nizamnamesinde ilan edildiğini” söylemiştir.
…Ne oldu Efendiler? Hükümet ve Meclis olağanüstü tedbirler almayı gerekli gördü. Takrir-i Sükûn Kanunu’nu (230) çıkardı. İstiklâl Mahkemeleri’ni kurdu. Ordunun savaşa hazır sekiz dokuz tümenini, uzun zaman isyanı bastırmak üzere görevlendirdi. «Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası» denilen zararlı siyasî kuruluşu kapattı.
Kaynakça:
M. K. Atatürk, Nutuk (İstanbul: Türk Devrim Enstitüsü Yayınları, 1963) c.II, s.890-893.